Ağız boşluğu ve solunum yolları birbiriyle komşudur ve birini etkileyen akut ya da kronik hastalıklar, diğerinde de de sorunlara neden olabilirler. Örneğin üst azı dişinin pulpa dokusu iltihaplandığında oluşan kök ucu apsesi tedavi edilmediğinde, komşusu olan üst çene kemiği sinüsü de iltihaplanabilir ve sinüzite bağlı solunum yolu problemleri meydana gelebilir. Bu durumda sinüzitin tedavisi yanında sinüzite neden olan dişin de tedavisi ya da çekimi gerekecektir. Benzer şekilde, üst solunum yollarında meydana gelen ve hastanın burun solunumunu engelleyip sürekli ağızdan nefes almasına neden olan kronik hastalıklar da çene kemiklerinde ve dişlerde düzensizliklere neden olabilir. Bu nedenle de ortodontik bozuklukla beraber bu bozukluğa sebep olan kronik solunum yolu hastalığının da tedavisi gerekecektir.
Çocuklarda büyüme-gelişim çağında oluşan solunum yolu hastalıkları uzun sürdüğünde, tedavi edilemediğinde kronikleşebilir. Bu hastalıklar nedeniyle burun yolundan yeterli nefes alamayan çocuk ağız yolunu kullanmaya başlar. Ancak ağız devamlı burun yerine nefes alıp vermek için kullanıldığında, ağız boşluğunu oluşturan iskelet yapıda, dolayısıyla dişsel yapıda değişiklikler meydana gelebilir. Burundan soluk alan bireylerde solunum sırasında üst çeneye dayanan ve üst çenenin gelişimini destekleyen dil, nefes almak için sürekli ağız yolunun kullanılmasıyla birlikte ağız tabanına iner, üst çeneyi destekleyemez, üst çene yeterince gelişemez. Üst çenenin gelişememesi demek, üst diş kavsinin dil desteğini kaybettiği için daralması ve üst diş dizisinin yerleşeceği alanın da kısıtlı kalması demektir. Bu da çapraşıklık riskinin artması anlamına gelir. Ayrıca dil desteğini kaybeden üst azı dişleri de alt çeneye doğru uzar. Bunun sonucunda alt ve üst ön dişler arasında bir açıklık meydana gelebilir. Tüm bunların sonucunda üst çene darlığı, üst dişlerde çapraşıklık ve açık kapanışla karakterize, yüzde ve ağızda estetik ve işlevsel bozukluklara sebep olan bir ortodontik problemler dizisi ortaya çıkabilir.
Kronik solunum yolları hastalıkları nedeniyle ağız solunumu alışkanlığı olan bu bireylerde boynun doğal duruşu da bozulmakta, birey daha rahat nefes almak için başını 5-8° arasında arkaya doğru eğik tutmaktadır. Aynı zamanda nefes almak için ağzı da açık kaldığından, bir süre sonra alt çeneyi açıp kapatan kaslar da farklı çalışmaya başlar. Bunun sonucunda da bu kasları destekleyen iskelet yapıda değişiklikler meydana gelir, gelişim çağındaki çocuğun iskelet yapısı değişikliğe uğrayabilir. Anlaşıldığı gibi, çeneleri ve diş kavislerini çevreleyen kas yapıda meydana gelen tüm bu değişiklikler büyüme gelişim çağındaki bireyin yüz yapısını olumsuz etkilemekte, bireyin alt yüz yüksekliği artmakta, diş dizisinde çene darlığı nedeniyle çapraşıklık oluşmakta, ayrıca açık kapanış da meydana gelebilmektedir.
Hangi solunum yolu hastalıkları ortodontik bozukluklara neden olur?
Büyüme gelişim çağındaki bireylerde, özellikle şehirde yaşayan çocuklarda çok sık görülen ve kronikleşerek uzun süre etki eden adenoid vejetasyon(geniz eti), kronik iltihaba bağlı tonsiller hipertrofi(bademciklerin büyümesi) ve alerjik rinit, alerjik astım benzeri tıkayıcı solunum yolları hastalıkları kronikleştiğinde birey burun yerine ağzını nefes alıp vermek için kullanmaya başlar. Bu nedenle bu bireylerde ortodontik bozukluklar oluşabilmektedir.
Çocukta meydana gelebilecek tüm bu değişikliklerin önlenebilmesi için bir kulak burun boğaz uzmanı çocuğu tedavi etmelidir. Böylece sürekli ağız solunumuna neden olan, bu nedenle de çene ve diş yapısını bozabilecek rahatsızlık ortadan kalkar. Solunum yolları hastalığının tedavisinden sonra, çocuğun yüz yapısı ve dişlerinde meydana gelen uyumsuzluklar bir ortodonti uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta çocuğun yaşıdır. Sıfır-beş yaş arasında meydana gelen çene-diş uyumsuzlukları, çocuk burun solunumuna geri dönünce kendiliğinden geçebilir. Ancak beş yaşından sonra da devam eden solunum yolu hastalıklarının neden olduğu ortodontik uyumsuzluklar kendiliğinden iyileşmez, bir uzman ortodontist tarafından tedavi edilmeleri gerekir.